Arama Öğelerinde (Anahtar Kelimeler) Gündelik Dile Odaklanmak
Markamızın, ürün ve hizmetlerimizin dijital dünyada erişilebilir olması her dönemde olduğu gibi önemini sürdürüyor. Tüketicilerin ürün ve hizmetlerinize ulaşırken kullandıkları yolun, onlar için ürettiğiniz içeriklerden geçtiğini düşündüğümüzde ise bu içerikler için geliştirdiğiniz anahtar kelime stratejilerinin konumuzun en önemli noktasını oluşturduğunu söyleyebiliriz.
İnternet erişim hızlarının artması, teknolojinin ilerlemesi ve sosyal medyanın kullanıcı davranışları üzerinde oluşturdukları büyük etkiler nedeniyle tüketiciler internet gezintilerinde zaman ile yarışıyor ve ulaşmak istedikleri sonuca en hızlı yoldan ulaşmaya çalışıyorlar. Sosyal medyadaki paylaşım hızları, internet kullanıcılarının bekleme tahammüllerini en alt seviyelere indirmiş durumda. Bu yüzden tüketiciler ilgilendikleri ürün ve hizmetler hakkında daha fazla hedefe yönelik, kişisel olarak alakalı sorular sormalarına olanak tanıyan, günlük konuşma diline daha yakın arama terimleri kullanarak sorularını gerçekleştiriyorlar. Bu durum, insanların karmaşıklıktan uzaklaşarak hızlı ve etkin yanıtlar almalarını sağlamanın yanı sıra onlara tam da ihtiyaç duydukları şeyleri elde edecekleri yönünde büyük güven veriyor.
Think With Google’un makalelerindeki verilere bakıldığında; “ABD’de insanlar aynen bir kişiyle konuşur gibi, aramalarında “Ben” sözcüğünü kullanmaya başladı. İçinde “ihtiyacım var” ifadesi geçen mobil aramalar %65’in üstünde artış gösterdi. Örneğin, “emekli olmak için kaç paraya ihtiyacım var”, “ne boyutta jeneratöre ihtiyacım var” ve “Ne kadar boyaya ihtiyacım var.” gibi aramalar büyük yükselişte.”
Durumun bu şekilde evrilmesinde muhakkak ki mobil araçların kullanımlarının artması ve Google’un sesle arama özelliğinin gelişmesi de oldukça etkili. Arama terimlerindeki bu evrilme tabi ki içeriklerimizde odaklandığımız anahtar kelimelerin de evrilmesi gereksinimini doğuruyor.
- Arama terimlerinde son iki yılda değişen şeylerden bazıları şöyle;
“İhtiyacım var mı” ifadesi geçen mobil aramalar, %65’in üstünde artış gösterdi. Örneğin, “Emekli olmak için kaç paraya ihtiyacım var”, “Ne boyutta jeneratöre ihtiyacım var” ve “Ne kadar boyaya ihtiyacım var.”
- Yapmalı mıyım” ifadesi geçen mobil aramalar, %65’in üstünde artış gösterdi. Örneğin, “Hangi dizüstü bilgisayarı almalıyım”, “Hangi SPF’yi kullanmalıyım” ve “Akşam yemeğinde ne yemeliyim.”
- “Yapabilir miyim” ile başlayan aramalar, %85’in üstünde artış gösterdi. Örneğin, “Amazon’da PayPal kullanabilir miyim”, “Migros’tan pul alabilir miyim” ve “Köpeğim için uçakta koltuk satın alabilir miyim.”
Fakat mesele sadece “yapabilir miyim” ya da “yapmalı mıyım” değil. İki sene önce insanlar, aradıklarını bulmak için genelde hizmet veya ürün adı dışında fazla bir şey yazmayarak basit, pratik arama sorguları kullanma eğilimindeydiler. Günümüzde, bu pratik aramalara ek olarak, gittikçe daha özel ve konuşmayı andıran arama soruları görüyoruz.
Pazarlamacılar için bu ne anlama geliyor? Artık tüketiciler niyetlerini açıkça ortaya koyuyor ve tavsiyeye ihtiyaç duyuyorlar.
Tüketicilerin her geçen gün çok daha rahat bir şekilde kullanmaya başladıkları teknoloji ile onlara ulaşmak istediğimizde onlara sezgisel deneyimler yaşatmalıyız.
Dijital temas noktalarımızda ihtiyaç duyduğumuz arama terimleri ve söz öbeklerini doğru yerleştirdikten sonra gündelik konuşma terimlerine ve kullanıcıların ihtiyaçlarını daha kişisel bir şekilde ifade ettikleri doğal dile de yer vermemiz gerekiyor.
Comments
No comment yet.